Yıl 1920...
Kurtuluş savaşı, en kanlı ve en heyecanlı biçimde devam ediyordu...
Yurdun dört bucağından halkımız işgalcilere karşı olanca gücümüzle karşı koyuyordu...
Düzenli ordumuz Yunan ordusuna ilk tokadı indirmişti İnönü'de...
Toplumda milli bilinci güçlendirmek, bağımsızlık coşkusunu arttırmak için bir milli marşa gerek duyuldu. İstiklal Marşı bağımsız bir devlet olmanın da gereğiydi. Eğitim Bakanlığının önerisiyle "İstiklal Marşı Yazma Yarışması" düzenlendi ve 500 lira ödül konuldu.
Yarışmaya 724 eser katılmıştı. Bunlar arasından İstiklal marşı olabilecek bir şiir seçilemedi. Eğitim bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in isteği üzerine Mehmet Akif Ersoy "Kahraman Ordumuza" adlı şiirini yazdı.12 Mart 1921 tarihli şiir toplantısında ayakta defalarca okundu ve alkışlar arasında İstiklal marşı olarak benimsendi
Mehmet Akif Ersoy, yarışmaya konulan ödülü almadı. Akif "Onu milletime ve kahraman ordumuza hediye ettim. Zaten o milletin eseridir, milletin malıdır. Ben yalnız gördüğümü yazdım." dedi ve bu marşı Safahat'a almadı.
O bu görevi ordumuz ve milletimiz adına yerine getirdiğini söylemiştir. Bir daha İstiklal Marşının yazılmasını gerektirecek günler yaşamamak dileğiyle...